Gulan Fatma Önkol: Sur’da çetelerle, fuhuşla ve uyuşturucu ile mücadele edeceğiz
10 mins read

Gulan Fatma Önkol: Sur’da çetelerle, fuhuşla ve uyuşturucu ile mücadele edeceğiz

DİYARBAKIR – Diyarbakır’ın 4 merkez ilçesinden biri olan Sur, tarihi dokusu, çok dilli ve çok dinli yapısıyla halen şehrin en önemli ilçelerinden biri. 2015-2016 yıllarında yaşanan çatışmaların ardından büyük göç veren ve kentsel dönüşüme açılan ilçe büyük bir tahribata uğradı. Değişen kültürel, sosyolojik ve demografik yapısıyla derinleşen yoksulluk ve artan uyuşturucu kullanımı Sur ilçesinin temel sorunları arasında.
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde doğan Gulan Fatma Önkol, 3 defa kayyım atanan ve 2019 yılından itibaren kayyımla yönetilen Sur ilçesinin DEM Parti eş başkan adayı.
Önkol, Göç-Der ve Çocuk-Der eş başkanlıklarının yanı sıra senelerdir Sur ilçesinde çalışmalar yürütüyor. Siyaset bilimi mezunu olan Önkol, aynı zamanda DEM Parti’nin tek engelli belediye eş başkan adayı olması ile de önemli bir temsiliyet taşıyor.

Sur ilçesinde bulunan seçim bürosunda konuştuğumuz Önkol, Sur ilçesi için projelerini Gazete Duvar’a anlattı.

‘SOKAKTA ÇOK SİYASET YAPTIK İLMİNİ DE ÖĞRENMEK İSTEDİM’

29 yaşındaki Önkol, Lice’nin Birlik mahallesinde doğmuş. Önkol dört yaşındayken köyleri yakılmış. Diyarbakır’da ailesiyle birlikte yaşamaya başlayan Önkol, şehrin o yıllarda hareketli ve politik olduğunu çocukluğunun bunlara şahitlik ederek geçtiğini belirtiyor. Lise yıllarında gençlik çalışmalarına katılarak siyaset bilimine olan ilgisini fark edince üniversitede siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler okuduğunu belirten Önkol, “Bu bölüm bilinçli bir tercihti çünkü yurtsever bir ailenin yurtsever bir çocuğuydum. Politik bir çevrenin içerisine doğdum ve bu da beni ister istemez siyasete yöneletti. Gençlik yıllarımda, ‘Sokakta çok siyaset yapıyoruz, bir de ilmini öğrenelim’ dedim” diyor.
Üniversite bittikten sonra Diyarbakır’da sivil toplum örgütlerinde çalışmalar yürüttüğünü belirten Önkol, Sur ilçesinde bulunan GÖÇ-DER ve Çocuk Çalışmaları Derneği’nin eş başkanlığını yaptı.

‘KÜRT OLMASAYDIM DA DEM PARTİLİ OLURDUM’

Önkol, her ne kadar politik ve Kürt bir ailede büyümüş olsa da lise yıllarında kendisine “Kürt olmasaydım da yine bu partiyi tercih eder miydim” sorusunu sorduğunu belirterek şöyle devam ediyor: “Fakat o yıllardan beri fark ettiğim ve değişmez bir gerçek var. Adı her ne olursa olsun HEP döneminden bu yana demokrasiyi, çoğulculuğu, kadın haklarını, engelli haklarını ve ekolojiyi gözeten başka bir parti olmadı. Ve en önemlisi yüzyıldır zulüm gören ve buna rağmen barışta ısrarcı olan Kürt halkının sesi olan bir parti dışında bir yeri seçmem mümkün olmazdı. Yani Kürt olmasaydım da DEM Partili olurdum. Bu yüzden aday olurken de fikirleri ve tüzüğü hep ezilenden yana olan DEM Parti’den aday oldum.’’

‘SUR DİYARBAKIR’IN KALESİDİR’

Hayatının önemli bir kısmını Sur’da geçiren Önkol, 2015-2016 yıllarından önce Sur’un farklı dinleri, dilleri ve halkları hoşgörü ile barındırdığına değiniyor. Çatışmaların ardından tahrip edilen Sur’un sosyoekonomik, kozmopolit yapısının yok edildiğini vurgulayan Önkol, “Sur, Diyarbakır’ın en önemli ilçelerinden biri. Aslında onu önemli kılan en önemli şey hafıza barındırıyor olması. Sur Diyarbakır’ın kalesidir. Nefes aldığımız, komşuluk ilişkilerini gördüğümüz bir alandı. Sur halkı çok ciddi bir hak ihlali yaşadı o yıllarda” diye konuştu.
Sur’un büyük tahribat yaşadığına vurgu yapan Önkol, Sur’un sorunlarını şöyle ifade etti: “Sur’un şu an en temel sorunlarından biri yoksulluk. Bu yoksulluk durumu özellikle kadınları ve çocukları etkiliyor. Önü alınamayan bir silahlanma var Sur’da. Uyuşturucu kullanımı 13-15 yaşa düşmüş durumda. Fuhuşa sürüklenme ve çocuk yaşta tarikatlara yönelim de artmış durumda. Her şeyin kontrol altında olduğu Sur’da, devlet yetkilileri tarafından yaşananların ‘kontrolsüz’ olarak lanse edilmesinin de bilinçli yapıldığını biliyoruz. Özellikle çatışmaların ardından bilinçli olarak yerleştirilen çetelerle, fuhuşla ve uyuşturucu ile mücadele etmek en büyük görevimiz.”

‘BENİM ÜÇ KİMLİĞİM VAR’

Önkol, Kürt, kadın ve engelli olmasından dolayı kendi çevresinde de mücadele ettiğini belirtiyor. Önkol, “Benim üç kimliğim var. Hem Kürt, hem kadın hem de engelli kimliğiniz olunca yeniden ve yeniden ayrımcılığın hedefi oluyorsunuz. Zaten ülke de Kürt olarak reddediliyorsun. Kadın olarak ötekileştiriliyorsun. Eşit görülmüyorsun. Engelli olarak hiç görünmüyorsun. Yani hiçbir alanda kabul görmüyorsun. Bu sebeplerle çok zor bir çocukluk geçirdim diyebilirim. Bazı zamanlar kendime bazı zamanlar topluma küstüm. Ama ilk olarak kendimi ve bacağımı severek başladım değişmeye ve değiştirmeye. Tüm bunlar beni daha dirayetli olmaya yönlendirdi” diye konuştu.

‘ENGELLİLERİN GÖRÜNÜRLÜLÜĞÜNÜ ARTIRAN ÇALIŞMALAR YAPACAĞIZ’

Şehir planlamalarının dezavantajlı grupların yaşamını kolaylaştırıcı nitelikte olmadığını ifade eden Önkol, bölgede de aynı sorunların olduğunu belirtti. 8 yıldır belediyeleri kayyımla yönetilen Diyarbakır’da bu sorunların DEM Parti ile değişeceğini söyleyen Önkol, “Toplumda dezavantajlı gruplara yönelik görünmezliği ilk olarak farkındalık çalışmaları ile ortaya koymalıyız. Kutuplaşan, empatiden yoksun bir toplum hali var. Bunu ortadan kaldırmalıyız. Engellilere yönelik ayrımcılık söylemleriyle ilgili de çalışmalar yapmalıyız. DEM Parti olarak hem kabul hem de görünürlüğü arttırmaya yönelik çalışmalarla birlikte istihdam da sağlamak için çalışacağız. Bu anlamda benim eş başkanlık sürecimin görünürlük yarattığını düşünüyorum ve bu alanda da çalışma yürüteceğimize inanıyorum” dedi.

‘SUR’DAKİ İHMALLER VE SORUNLAR SAYMAKLA BİTMEZ’

Belediyeyi kazandıkları takdirde yapmayı planladıkları projelerden bahseden Önkol, Sur ilçesine bağlı köylerin halen toplu taşıma sorunu yaşadığını, yaşlı bakım evlerinin olmadığını ve bakıma muhtaç yaşlı nüfusun ihtiyaçlarının da giderilmediğini belirtti. “Yaşanan ihmaller ve sorunlar saymakla bitmez” diye konuşan Önkol, Sur’da yaşayan her topluluğun ayrı ayrı ele alınarak sorunların çözülmesi gerektiğini ifade etti. Önkol kadınların, çocukların, yaşlıların ve engellilerin ayrı ayrı ele alınarak onlara yönelik hizmetler verileceğini anlattı.

‘YAŞLILARIN BAKIMI İÇİN GÖNÜLLÜ TİMLER OLUŞTURACAĞIZ’

Sur’un hafızasını canlandırmaya yönelik çalışmalar yürüttüğüne değinen Önkol, “Sur’un kültür ve sanat alanına dönmesini sağlayıp çok dilli yapısını da yeniden kazandıracağız. Çocuklar için kreşler açıp kadınların sosyalleşebileceği alanlar yaratacağız. Yaşlı bakımları için gönüllü timler oluşturma projemiz var. İlçedeki yaşlıların hem profesyonel hem de gönüllü hizmetler almasını sağlayacağız. Özellikle yaptığımız ev ziyaretleri ile yaşlı bakımının ne kadar elzem olduğunu fark ettik ve bu konuda gençler ile ortak çalışma yürütmeyi planlıyoruz” dedi.

‘KADIN VE ÇOCUKLAR İÇİN YAŞAM ALANLARI KURULACAK’

Sur’a yönelik projelerini anlatmaya devam eden Önkol, Sur’un turistik bir alan olduğuna da değinerek, kadınların üretim yapacağı ve üretimleriyle ekonomik gelir elde edebileceği kooperatifler oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Kadınların danışmanlık ve destek alabilecekleri kadın yaşam alanlarının oluşturulması gerektiğini vurgulayan Önkol, köylerde yaşayan kadınların, şehir merkezine gitmek için toplu taşıma bulamadığından da bahsetti. 8 yıllık kayyım sürecinde yol, toplu taşıma, sosyal destek gibi temel sorunların bile çözülmediğine değinen Önkol, bu sorunların her biri ile özel olarak ilgilenilmesinin önemine dikkat çekti.
Çocukların uyuşturucu ve tarikatlar arasında bir ikileme sıkıştırıldığından bahseden Önkol, sosyal tesisler ve kültür sanata yönlendirme ile bununla mücadele edileceğini belirtiyor. Sur’da yaşayan dezavantajlı yoksul çocukların eğitim koşullarının eşitlenmesi için belediyeye bağlı kursların açılacağını ve öğrencilerin kurslara ulaşımının da belediye tarafından sağlanacağını ifade etti.

HAREKETLİ SEÇMENE ÇAĞRI

Sur seçmeninin hareketli olduğuna dikkat çeken Önkol, 31 Mart Yerel Seçimleri’nde oy kullanacak Sur halkını sandığa çağırarak şöyle konuştu: “31 Mart seçimlerine çok az bir vakit kaldı. Sur çok zor zamanlar atlattı. Fakat ilçemizi yeniden eski haline döndürmek bizim elimizde. Belediyelerle gasp edilen halkın iradesidir. Bu yüzden Sur halkını sandığa, çalışmalara davet etmek istiyorum. Ve aklına soru takılan her bir kişiyi dinlemek için Sur’un tarihi sokaklarında olacağım.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir